Bazıları bulimia deyince, tuvaletin yanında diz çöküp yemeğini kusan birini düşünür.
Bazılarının “Ne kadar korkunç olmalı,” dediğini duydum. “Her yemekten sonra vücudunu buna maruz bırakmak mı?”
Anlamadıkları şey ise bunun benim için kolay kısmı olması. Bulimia hayaleti yemeklerden sonra kısa bir ziyaret için ortaya çıkmaz. İşi bittikten sonra tekrar saklanmaz. Bulimia hayaleti, her günün her saniyesinde her duyumu, her duygumu ve her düşüncemi kontrol eden sürekli, olumsuz bir güçtür.
Benim için bulimia tek bir olay değil.
Benim için, o sabah bundan o kadar eminken o altın yıldızlı çıkartmayı soymak. Kahvemin tadını bile çıkaramadan tartıya çıkmak. Sadece egzersiz yapabilmek için dersleri asmak. Her. Tek.. Gün aynı şeyi yemek. Başkalarını yargılamak ve sürekli beni yargılayıp yargılamadıklarını merak etmek. Tuvalete giderken bir şeyler yerken ağlamak. Kusma refleksim çalışmadığında hissettiğim başarısızlık. Baş dönmesi, açlık sancıları, baş ağrıları.
Arkadaş ve aile toplantılarından kaçınmak. Mantık sesi ve bulimia sesi kafamın içinde sürekli tartıştığı için hiçbir şey duyamamak. Bir dilim pasta palyaçodan daha korkutucu olduğu için doğum günü partilerini kaçırmak. Bir barda içki içmek isteyen yeni arkadaşlarla asla yakınlaşamamak. Sabah sekizde arabada sipariş verirken arabamda ağlamak. Kasiyere verdiğim o “büyük partiden” bahsetmek, böylece aldığım yiyecek miktarına göre beni yargılamasın. Partnerimle asla spontane buluşmalar yapmamak çünkü bu şeyler önceden planlanmalı. Menüleri internette olmayan bir restorana asla gitmemek.
Aslında nispeten “sağlıklı” bir kiloda olduğum için kimse beni ciddiye almıyor. Sabahın ikisinde yaşadığım büyük açlık krizlerinden birinin ardından internette terapist ve kaynak aramak. O terapistle görüşüp bana yüzünde bir gülümsemeyle bir besin piramidi rehberi vermesi. Ve bir de “nasıl meditasyon yapılır” sayfası. Giydiğim her kıyafetin beni “şişman gösterdiği” için son dakika planlarımı iptal etmek. Yeme bozukluklarıyla kilo verenleri kıskanmak. Verdiğim zararı gerçekten anlamak için dişçiye gitme korkusu. Panik ataklar, boğaz ağrıları ve ülserler. Tıkınırcasına yemek yiyip gözyaşlarıyla uyanmakla ilgili kabuslar. Yatakta yatarak Instagram’da tetikleyici hashtag’lere bakmakla geçen saatler. “Zayıf pozlar vermekten” ve bütün gün “içine çekmekten” kaynaklanan sırt ağrısı. Düşünceler, düşünceler, düşünceler.
Bulimia ve her şey.