Kırılmadan önce ne kadarı çok fazla?
Depresyonun ağırlığı ağırdır, en güçlü insanların bile iradesini kırar. Ben de oradaydım. Yorgunluğun ve sürekli hırpalanmanın sizi dizlerinizin üzerine çökerttiği, dinlenmek için çaresizce çırpındığınız bir noktaya da geldim.
Ancak, başka bir noktaya da ulaştım. Depresyonda olduğunuzu fark ettiğiniz noktadır, ancak depresyon sizi ele geçirmemiştir. Bu nokta, uzun süredir savaştığınız savaşı kazandığınız noktadır, hangi tarafın zafer kazanacağına karar verebilirsiniz. Karar verme yeteneğiniz, bir sonraki karar verilmesi gerekene kadar mücadeleye dayanacak gücü ve cesareti nasıl kazanacağınızdır.
Kırılmadan önce ne kadarı çok fazla?
Bazen, kırılmak en iyi seçenek, acıdan kurtulmanın en kolay yolu gibi görünür. Yine de, kazandığınız zamanlar, bir sonraki savaşı fethetmek için bir arada kalmanızı sağlar. Depresyonun sizi ele geçirdiği bir hayat, başa çıkılması gereken bir hayattır, ancak depresyonda olduğunuzu fark ettiğiniz bir hayat yönetilebilir. Kontrolünüzün olduğunu fark ettiğinizde, kırılmadan depresyonla yaşamak mümkündür.
Şüphe, nefret ve suçluluk duygusunun ağırlığından kurtulun, dağılmadan önce. Gerçeği kendinize hatırlatarak kendinizi güçlendirin. Güzelsiniz. Seviliyorsunuz ve yalnız değilsiniz. Depresyona girmeye karar verin, ancak depresyonun sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
Tutunmaya devam etmek için ne kadar süre çok uzun?
Ölmek için yalvararak geçirilen saatler, bu hayattan korkarak geçirilen günlere doğru yavaşça kaybolur. Orada bulundum, karanlık günlerin kasvetli yıllara dönüştüğü ve mutluluğun zihninizin çölünde uzak bir serap olduğu yerde.
Ama farklı bir yerde de bulundum, kısa bir gülümsemenin bir umut ışığına dönüştüğü ve o umudun hayatı o an için katlanılabilir hale getirdiği bir yerde. Bu yer, nazik bir kucaklamanın size sevildiğinizi hatırlattığı ve bu bilginin tutunmaya devam etmeniz için kavramanızı yeterince güçlendirdiği yerdir.
Tutunmaya devam etmek için ne kadar süre çok uzun?
Bazen imkansız görünebilir, toplayabileceğinizden çok daha fazla güç gerektiren bir başarı. Ancak, o kısa gülümsemelere ve nazik kucaklamalara tutunun. An be an, hayatın bir kez daha yavaş yavaş katlanılabilir hale geleceği umuduna tutunun. Sevildiğinizi hatırlatan sarılmaya tutunun. Kendinize tutunma gücünüzü kaybettiğinizde, tutunmanızı güçlendirmesine izin verin.
Gerçeğe tutunun. Tutunmaya devam etmek için asla çok uzun zaman yoktur, tutunacak bir şeyler bulmaya devam ettiğiniz sürece.