Bilmediğiniz Şizofreni Belirtileri

Şizofreni ve şizoaffektif bozukluk (şizofreni ve bipolar bozukluk veya depresyon semptomlarıyla karakterize bir bozukluk) medyada sıklıkla popüler hale getirilen karmaşık bozukluklardır. Şizofreni sıklıkla halüsinasyonlar ve/veya sanrılar yaşamak olarak klişeleştirilir ve bozukluğun diğer semptomlarına nadiren değinilir.

Şizofreni teşhisi konması için, kişinin iki ana çekirdek semptomu sergilemesi gerekir, ancak semptomlardan biri halüsinasyon görme, sanrılar yaşama veya düzensiz konuşma olmalıdır. İkinci semptom da aşırı düzensizlik veya azalmış duygusal ifade olmalıdır. Bunlar şizofreninin ayırt edici semptomları olsa da ve teşhis döneminde kullanılsa da, düzenli olarak tartışılmayan çeşitli başka semptomlar da vardır. Aşağıdakiler, şizoaffektif bozukluğu (depresif tip) olan biri olarak deneyimlediğim semptomlardır ve bunlar hem şizofreni hem de şizoaffektif bozukluğun yaygın semptomlarıdır.

  1. Sosyal izolasyon.

Sosyal izolasyon, bir bireyin çok az veya hiç sosyal bağlantısı olmadığında ortaya çıkar. Başkalarından yardım alamamak veya ilişkileri sürdürememek, toplum içinde başkalarıyla birlikte olamamak gibi sosyal izolasyonun ayırt edici özellikleridir. Deneyimime göre, mücadele ettiğimde, yardıma ihtiyacım olduğunda hayatımdaki diğer insanlara ulaşamıyorum ve ilişkileri sürdüremiyorum. Ayrıca, belirli dönemlerde sosyal kaygım arttığı için evimden çıkamıyorum.

  1. Sıradan bir olayın özel ve kişisel bir anlamı olduğuna inanma.

Bu semptom, kişiden kişiye büyük ölçüde değişen bir semptomdur. Örneğin, bu semptomu gösteren bir birey, televizyon veya radyo aracılığıyla mesajlar aldığına inanabilir. Deneyimime göre, sayıların tekrar ettiğini gördüğüm ve belirli sayıları gördüğümde başıma kötü bir şey geleceğine inandığım nöbetler geçiriyorum. Genellikle sayıların özel anlamlar taşıdığına ve hayatımda ortaya çıktıklarında bana bir şeyler söylediklerine inanıyorum. Bu son derece stresli hale geliyor ve sıklıkla paranoya ile mücadele ediyorum.

  1. Kendinden kopuk hissetmek.

Bu, başa çıkılması zor ve genellikle görünmez olan bir diğer semptomdur. Kişiliksizleşme, birisi bedenine veya düşüncelerine bağlı hissetmediğinde ve bunlar üzerinde kontrol sahibi olmadığını hissettiğinde ortaya çıkar. Deneyimime göre, genellikle bedenimde olmadığımı hissediyorum ve özellikle kendimin yansımalarını veya resimlerini gördüğümde kendime bağlı hissetmekte zorlanıyorum. Bu semptom, kimliğimi anlamakta da zorlanmama neden oluyor.

  1. Yorgunluk.

Yorgunluk, birçok bozukluğun ayırt edici özelliğidir ve bitkinlik veya bitkinlik yaşamayı ifade eder. Deneyimime göre, yorgunluğum nedeniyle çoğu insandan daha fazla dinlenmeye ihtiyacım olduğunu ve ekstra uykuya ihtiyacım olduğunu kabul etmem gereken zorlu bir şey olduğunu gördüm. Aslında, hala kabul ediyorum. Dünyamızda, daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duymak genellikle tembellik olarak görülür, ancak daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duymanın yanlış olmadığını anlamak önemlidir. Hepimizin ne kadar dinlenmeye ve uykuya ihtiyacımız olduğu konusunda farklılık gösteririz ve siz veya sevdiğiniz biri yorgunluk yaşıyorsa yapabileceğiniz en iyi şey anlayışlı ve nazik olmaya çalışmaktır.

  1. Hafıza kaybı.

Hafıza kaybı muhtemelen şizoaffektif bozuklukla yaşadığım en korkutucu semptomlardan biridir ve şizofreninin yaygın bir semptomudur. Hafıza kaybı uzun vadeli ve/veya kısa vadeli olabilir. İlaç ve terapinin hafıza kaybımla başa çıkmama yardımcı olduğunu gördüm, ancak bu devam eden bir süreçtir.

Şizofreni ve şizoaffektif bozukluk, nadir olmakla birlikte, çok sayıda semptomla ortaya çıkan ciddi ruhsal hastalıklardır. Bu makalede tartıştığım semptomlar, teşhisimle birlikte en çok deneyimlediğim semptomlardan bazılarıdır, ancak her kişinin deneyimini benzersiz kılan çok daha fazlası vardır. Umuyorum ki bu hastalıkların çeşitli semptomlarını tartışarak toplumumuzda mevcut olan klişeleri çürütebiliriz. Varsaymadan önce birinin hikayesini dinleyin. Bu inanılmaz derecede önemli bir uygulamadır.